7 Ocak 2019 Pazartesi

Rasmussen, S.E. "Mimaride Günışığı" Yaşanan Mimari



Gün ışığı gün içinde sürekli olarak değişir. Fakat mimarın kullandığı diğer öğeler sabitlik içerisindedir. Mimarın görevi yapının tek parçasını bile oluşturmadan malzemesini olan ışığında yerini belirlemeli ve sağlıklı kullanım sağlamalıdır. Ki doğal ışık olmadan gerçek bir mimarlık olamaz. Dahası ışık güçlü psikolojik tepkiler yaratır ve belirli fizyolojik etkilere sahiptir.




Mimari yaşantıda ışık önemli rol oynar. Aynı oda ve aynı duvardaki farklı durumlar farklı mekansal izlenimler verebilir. Bu farklı durumlar arasında kaybolmamak için aydınlatma açısından üç grup tanımlayabiliriz;

- Aydınlık açık mekan
-Tepeden ışık alan mekan
- Yan taraftan ışık alan mekan.
Bu üç örnek içerisinde en tipik olan yandan ışık olan mekandır.
Aydınlık mekan tarih boyunca özellikle sıcak iklimli ülkelerde kullanılmış ve güneşten korunmak için sütunların üzerine yerleştirilen bir çatı kullanılmış


Üstü kapalı mekan değişik yerlerinde farklı ışık etkileri sunar.Buna karşın üstü açık mekan, ışık her yerde aynı derecede iyi olacak şekilde planlanabilir.
Örnek olarak Roma'daki Pantheon'u verebiliriz.



Renk mimaride mağara resimlerinin gösterdiği gibi paleotik devirden beri etkili bir şekilde kullanılmıştır. Zaman zaman farklı iklim koşullarında farklı yapı çeşitleriyle farklı kültürel birikimle kendini göstermiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder